18 yaşındaki genç kadına günlerce işkence eden, tecavüz eden, ölümüne sebep olan Musa Orhan dün gece serbest bırakıldı. Fotoğrafta gördüğünüz kadın, öldürülen genç kadının annesi.
"Kutsal devletimiz" gereğini düşünmüş, "şanlı askerimizi" aklamış.
Şu canına yandığımın memleketinde parsel parsel toprak var. Diyorum ki bazen uzansam memleketimin toprağına şöyle boylu boyunca, ovalarını yorgan gibi üstüme çeksem de ağlasam. Şöyle yüzümü ekşite ekşite, feryat figan, hüngür hüngür ağlasam. Sonra şu memleketin tüm camını çerçevesini indirsem. İçimdeki öfke diner mi dersiniz? Ferahlar mıyım?
Peki diner mi bizim acılarımız? Alınmış olur mu intikamlarımız? Çözülür mü olmayasıca dertlerimiz?
Ne zaman bitecek Allahım?
Kocaman insanları yok ederek küçültüyorlar bu ülkeyi. Sığamayanları, küçülmeyenleri yok ediyorlar önce. Sonra olduğu kadar yaşayanlara da iniyor zalimlik. Sonra masumları, hayatında bir fidana bile sert dokunmamış insanları alıyorlar. Hepimiz çürüyoruz. Farkında olmadan aldığımız nefesler sıklaşıyor, daha çok of diyoruz, acılar büyüyor, kavga büyüyor, ömür kısalıyor. Çırpınıyor bazıları. Doğru veya yanlış, kafeslendikleri o küçük alanda bir ses yükseltmek dertleri. Bazıları “Fazla umutlanma sonra çok üzülürsün.” diyor. Hiçbirine “yanlışsın” diyemem ki. Doğru ya da yanlış kalmamış artık. Ne çare olur bütün bu olup bitene? Hiç bilmiyorum...
Ne benim içimdekileri dökmem çare ne de öylece susup oturmam. “Neden kimse bir şey yapmıyor?” da diyemem artık, “Ne olursa olsun!” da.
Ne zaman bitecek Allahım?
Ölsen ölünür bu memlekette kederden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bana buradan yazabilirsiniz.